Günümüzde hız kesmeden gelişen finansal teknoloji, ekonomistler ve mühendisler dışında biz hukukçuların da odağı haline geldi. Son dönemlerde adından sıkça bahsettiren kavramların başında ise akıllı sözleşmeler gelmektedir. Metaverse varlıkları/dijital öğeler blokzincir teknolojisi ve akıllı sözleşmelere bağlanabilmektedir. Akıllı sözleşmeler ile önceden tanımlanmış koşullar yerine getirildiğinde kendi kendine yürütülecek işlemler planlanabileceği gibi doğrudan bu koşullara dayalı olan ve etkileşimi hem kolaylaştırıp hem de daha doğrulanabilir hale getiren NFT’ler gibi dijital varlıklar çıkarılabilecektir.
Sözleşmeler, özel hukuk perspektifi açısından tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanlarına göre kurulur. Klasik anlamda sözleşme, tarafların belli bir hukuki neticeyi elde etmek amacıyla vardıkları anlaşma şeklinde özetlenebilir. Bu noktada sözleşme taraflarının iradelerine tabi olup ve birbirlerine yönelik karşılıklı güvenlerine dayanır. Klasik anlamda sözleşmeler güven esasına dayandığı için ifa söz konusu olduğunda her zaman bir risk söz konusudur. Peki gelişen finansal teknoloji sayesinde ortaya çıkan akıllı sözleşmeler, klasik anlamda sözleşmenin taşıdığı riskleri ortadan kaldırabilir mi? Blokzincir ve akıllı sözleşmeler yardımıyla otomatik işlemlerin gerçekleştirilmesi için oluşturulan programlamalara tam anlamıyla güvenebilir miyiz? Blokzincir teknolojisi, akıllı sözleşmeler ve kripto para günümüz hukuk normlarının metaverse evreninde uygulanabilir mi?
Metaverse üzerindeki dijital varlıkların satın alınması, transfer edilmesi veya çalınması gibi durumlar günümüz hukuk kurallarıyla korunabilir. 2012 yılında Hollanda Yüksek Mahkemesi, iki gencin çevrim içi oyun platformu Runescape’te başka bir gençten sanal bir muska çalmasına ilişkin mahkûmiyet kararını onaylamış ve muskanın, elde edilmesi için harcanan zaman ve çaba nedeniyle, gerçek bir değere sahip olduğunu ifade etmiştir. Günümüz hukuk normlarının metaverse evreninde uygulanabilir olduğuna dair örneklerin sayısının giderek artacağı bilinen bir gerçek olup ne yazık ki hukuki nizalar her zaman somut örneğimizde olduğu kadar açık olmayacaktır. Metaverse evrenindeki hukuki sorunlar oldukça çeşitlidir. Şirketlerin ürünlerinin reklamının nasıl yapabileceği gibi tartışmalar kapsamında Rekabet Hukuku, dijital varlıkların NFT veya Metaverse evreninde kopyalanmaları halinde Fikri Mülkiyet Hukuku; dijital varlıkların ticareti için lisans verme ve izahname yükümlülüğü olup olmadığına ilişkin tartışmalar ışığında Bankacılık ve Sermaye Piyasası Hukuku, sanal arazilerin kiralanmalarından ele edilen gelirin nasıl ele alınacağına ilişkin sorunlar kapsamında Vergi Hukuku, bu hukuki sorunların meydana gelebileceği hukuk dallarından bazılardır
Sanal evrende dijital ürünlerin telif haklarının korunması kapsamında meydana gelen hukuki uyuşmazlıklara bir örnek olarak; Ed Sheeran, Ariana Grande ve Rolling Stones gibi müzisyenleri temsil eden bir grup müzik yayıncısı, Roblox şirketine, bilgisayar oyununda izinsiz ve herhangi bir ödeme yapılmaksızın müziklerini kullanmaları nedeniyle telif haklarını ihlal ettikleri ve gelir kaybına yol açtıkları iddiasıyla 200 milyon dolarlık bir tazminat davası açmıştır.
Peki akıllı sözleşme nedir? Hangi teknolojik altyapılara ihtiyaç duymaktadır?
Akıllı sözleşmelerin yapısını, önceden programlanmış, belirlenmiş blokzincir teknolojisi ürünü yazılımlar oluşturmaktadır. Bu sayede önceden belirlenen şartların gerçekleşmesi ile programlanmış sonuç otomatik şekilde açığa çıkmaktadır. Akıllı sözleşmeler, blokzincirde kurulduğundan, blokzincirin ve blok zincirin dayandığı dağıtık defter sisteminin ortaya çıkardığı avantajlara sahiptir. (1) Fakat bir akıllı sözleşmenin kurulabilmesi için blokzincir şart değildir (2) . Akıllı sözleşmeler, tarafların güvenli bir şekilde işlem yapmalarına olanak sağlar. Program kodunda yer alan şartlar gerçekleşince sözleşme otomatik olarak uygulanır. Bu durum akıllı sözleşmenin istenilen şekilde icra edilmesi sonucunu açığa çıkarır. Her ne kadar risk olasılığını düşürdüğü apaçık ortada olmasına karşın akıllı sözleşmeleri borçlandırıcı hukuk işlemeleri açısından, tam anlamıyla klasik anlamda sözleşmenin yerine koyabilmemiz mümkün gözükmemektedir.
Dijital anlamda var olan bu akıllı varlıklar, örneğin kripto paraların mülkiyeti, akıllı sözleşmenin kullanım alanına örnektir. Yapılan çalışmalar akıllı sözleşmenin hukuk dünyasına etkisinin bu konuyla sınırlı kalmayacağının göstergesi olmuştur. Gelecekte etki etmesi beklenen durumlara örnek olarak; bir akıllı sözleşmenin tapu ve bankaya gerekli talimatları göndermeye programlanmış bir yazılım olarak karşımıza çıkması gösterilebilir. Akıllı sözleşme sayesinde, olası bir gayrimenkul satış ilişkisinde, alıcı ve satıcının banka hesaplarında yapılacak eşleştirme ve denkleştirme ile tapu siciline alıcı üzerine yapılacak tescilin emrini gönderebilecektir. Söz konusu bu örnek akıllı sözleşmelerin gelecekte hukukla ilişkisini öngören örneklerden birisidir.
Bu örneklerin sayısının artması ve akıllı sözleşmelerin etkileyeceği hukuk prensiplerinin çoğalması için bugün hala yeterli altyapıya sahip olunmadığı aşikardır. Kullanılması zor, karmaşık bir altyapıya sahip olmasına rağmen akıllı sözleşmeler, karşılaştırmalı hukukta incelendiğinde son yıllarda birçok ülkenin hukukunda kendine yer bulmaya başlamıştır.
Geçtiğimiz son birkaç yıl içerisinde, bazı devletler akıllı sözleşmelere ait yasal düzenlemeler geliştirmiş ve akıllı sözleşme tanımları doktrinde tartışılmaya başlanmıştır. Örneğin, İsviçre Hukuku’nda Müller, akıllı sözleşmeyi, belirli şartların gerçekleşmesiyle sözleşmenin otomatik olarak icra edilmesini sağlayan, merkezi olmayan ve kriptografi ile güvenliği sağlanmış, blokzincir teknolojisine dayalı bilgisayar programı olarak tanımlamıştır. (3) İsviçre’de 14.12.2018 tarihli Federal Konsey raporunda yer alan akıllı sözleşme tanımı bu doktrinsel görüş merkezlidir.
2018 tarihli Malta Dijital İnovasyon Kurumu Yasası’na göre akıllı sözleşme; bilgisayar protokolüyle ve/veya kısmen veya tamamen elektronik şekilde kurulan, bazı kısımları insan girdisi ve kontrolünü gerektirse de bilgisayar kodu ile otomatikleştirilebilen ve uygulanabilen ve basit hukuki yöntemlerle veya her ikisinin karması olarak icra edilebilen
anlaşmalardan oluşan bir inovatif teknoloji düzenlemesidir. (4)
İtalyan Parlamentosu, 2019 yılında, 12/2019 sayılı kanunun mükerrer 8.maddesinde dağıtık defter teknolojisi ve akıllı sözleşmeye ilişkin tanımlara yer vermiştir. Böylelikle İtalya, akıllı sözleşmelerin geçerliliğini ve icra edilebilirliğini kabul eden ilk Avrupa ülkelerinden biridir. (5)
Şu an itibariyle Avrupa Birliği’nde birlik düzeyinde yapılmış bir çalışma bulunmamaktadır. Bununla birlikte Avrupa Komisyonu bünyesinde çalışmalarını sürdüren “EU Blockchain Observatory and Forum” tarafından yayınlanan bir raporda, atılması gereken adımlardan ilkinin, blokzincir ve akıllı sözleşmelerin AB düzeyinde açıkça tanımlanması ve hukuki zemine kavuşturulması olduğu vurgusu yapılmıştır. (6)
ABD’de blokzincire ilişkin ilk yasal düzenleme 2016 yılında Vermont eyaletinde yürürlüğe girmiş, akıllı sözleşmeler ABD’de ilk olarak Arizona eyaletinde kabul edilen bir kanunda 7 tanımlanmıştır. Ocak 2020’de Illinois eyaletinde yürürlüğe giren “Blokzincir Teknolojisi Kanunu’” göre akıllı sözleşme, elektronik bir kayıt olarak depolanan ve blokzincir kullanılarak doğrulanan bir anlaşmayı ifade etmektedir. Genel olarak, ABD’de kabul edilen bu düzenlemeler sonucunda, akıllı sözleşmelerin bir sözleşmenin kurulması için gerekli şartları taşıması hâlinde bir sözleşme olarak nitelendirilebileceği kabul edilmiştir.
Özetle, akıllı sözleşmeler temelinde tarafların önceden belirledikleri şartlara uygun bir şekilde ifa koşulları oluşturan blokzincir prensipleri ile kodlanmış garantör anlaşmalar olarak adlandırılabilir. Her geçen gün hayatımızda daha fazla yer kaplayan blokzincir teknolojisi ve akıllı sözleşmeler geleceğin ticaret dünyası için büyük potansiyel taşımaktadır. Şu an büyük çoğunlukta uluslararası ticaret uygulamalarında da kendilerine yer bulmaktadır. Bu gelişmelere karşılık, metaverse/blokzincir teknolojisinden doğan nizaların günümüz hukuk normları uygulanmasının istenilen seviyede olmadığı açıktır. Somutlaştırmak gerekirse, klasik sözleşme ilişkilerinin sözleşme ihlali, sözleşmenin uyarlanması gibi sorunlara henüz cevap verecek mahiyette olmadığı görülmektedir.
Ticari işlerden doğan uyuşmazlıklar haricinde durum nasıldır?
Örneğin öldürmek, çalmak, tehdit etmek gibi suçlar açıkça cezalandırılabilir ciddi suçlardır. Ancak sanal dünyalarda kurallar değişiyor gibi görünmektedir. Tahmin edilebileceği gibi, günümüzde bir kişinin avatarını öldürmek aynı şekilde yaptırıma tabi tutulmaz.
Facebook’un Metaverse evreninin test kullanıcılarından Nina Jane Patel, programa girer girmez bir grup erkek tarafından cinsel saldırıya uğradığını, bu duruma fizyolojik ve psikolojik olarak gerçek hayattaki gibi tepki verdiğini belirtmiş olup; şirket buna ilişkin olarak kullanıcı güvenliği ve cinsel tacizle ilgili insanların avatarlarının etrafında etkinleştirebilecekleri bir güvenli bölge özelliğini hayata geçirmiştir. Güvenli bölge özelliği sayesinde diğer avatarların kullanıcıya daha fazla yaklaşması engellenmiştir. (8)
Görüldüğü üzere günümüz hukuk normlarının Metaverse evreninde uygulanabilirliğine ilişkin sorunlar da uygulama alanları ve yöntemleri de oldukça çeşitli olup; bu kapsamdaki gelişmeler ve tartışmalar da hala devam etmektedir. Örneğin, Metaverse evreninde evlenen bir çiftin ardından, Metaverse evrenindeki evliliklerin yasallığına ilişkin tartışmalar da yürütülmüş olup; Metaverse evrenindeki bir evliliğin gerçek dünyada yasal olarak bağlayıcı olup olmadığı, Metaverse evreninde gerçekleştirilen hukuki işlemlerin gerçek dünyada dava konusu edilip edilemeyeceğine dair tartışmalar doğmuştur. Bu gelişmelere karşılık, metaverse/blokzincir teknolojisinden doğan nizalara günümüz hukuk normları uygulanabilirlik düzeyinin, henüz sorunlara cevap verebilecek düzeyde olmadığı gözlemlenmektedir.
AV. KERİMHAN DAL
1-Çağlayan Aksoy, Pınar (2021), Akıllı Sözleşmelerin Kuruluşu ve Geçerlilik Şartları, On İki Levha Yayıncılık
2-Çağlayan Aksoy a.g.e. 2
3- Müller, Les Smart Contracts, Nr. 6. 4-Malta Digital Innovation Act
5-Legge 11 febbraio 2019, n12 .Conversione in legge, con modificazioni, del decreto-legge 14 dicembre 2018,n. 135
6-Legal and regulatory framework of blockchains and smart contracts, the European Union Blockchain Observatory&Forum, September 2019.
7-An Act Amending Section 44-7003, Arizona Revised Statutes; Amending Title 44, Chapter 26, Arizona Revised Statutes, By Adding Article 5 8-İlgilileri için; Nina Jane Patel’in kendi internet sitesini https://www.ninajanepatel.com
.
