Trump’ın Türkiye Politikasına İlişkin İlk Gösterge: Project 2025 -Rümeysa Güven Büyük

5 Kasım 2024 ABD Başkanlık Seçimleri’nde Cumhuriyetçi Parti ve Donald Trump’ın mutlak zafer elde etmesinin ardından, dünya çapında tüm ülke liderlerinin kafasında şu soru belirmiştir: “Acaba bizim hakkımızda ne düşünüyor?” Trump’ın damgasını vuracağı 2025 yılının öngörülemezliği içerisinde, yeni Trump yönetiminin Türkiye’ye nasıl yaklaşacağı da merak konusudur. Henüz Trump’ın kabinesi ve resmi dış politika belgeleri netleşmemişken Trump’ın Türkiye’ye yönelik politikaları hakkında belki de en doğru çıkarımlarda bulunabileceğimiz belge Project 2025’tir.

Project 2025 Nedir?

Project 2025, ABD’nin stratejik politikalarını belirlemek amacıyla Heritage Foundation tarafından başlatılan ve hazırlanan kapsamlı bir belgedir. Heritage Foundation, muhafazakâr politika önerileri geliştirmesiyle bilinen ve Washington, D.C.’de faaliyet gösteren önemli bir düşünce kuruluşudur. Belge, gelecekteki Cumhuriyetçi Parti yönetimlerinin politikalarını şekillendirmeyi ve ulusal güvenlik, ekonomi, dış politika ve iç politika gibi çeşitli alanlarda önerilerde bulunmayı amaçlamaktadır.

Belgede büyük ölçüde ABD’nin devlet yapısına, kamu düzenine ve kuruluş ilkelerine yönelik politikalar yer alsa da, olası bir Cumhuriyetçi Başkan döneminde ABD’nin dış politika alanındaki eylemlerine dair kısımlar da bulunmaktadır. Belgede özellikle Türkiye gibi stratejik ortaklarla ilişkilerin dengelenmesi ve ABD’nin küresel konumunu tehdit edebilecek olası risklerin minimize edilmesi gibi konular öne çıkmaktadır.

Project 2025 ve Türkiye

Project 2025 belgesi içerisinde Türkiye’den (eski “Turkey” ismiyle değil, uluslararası hukuk metinlerinde de kabul edilen “Türkiye” adıyla) 922 sayfalık belgenin 185. sayfasında doğrudan bahsedilmektedir. Aşağıda bu bahsin doğrudan çevirisine yer verilmiştir:

“Bir diğer önemli öncelik, Türkiye’yi Batı bloğunda tutmak ve bir NATO müttefiki olarak kalmasını sağlamaktır. Bu, Türkiye’yi Rusya veya Çin’e karşı ‘denge politikası’ izlemekten caydırmak amacıyla yoğun bir çaba gerektirir. Bu, Ankara’nın güvenliği için varoluşsal bir tehdit olarak gördüğü YPG/PKK [Halk Koruma Birlikleri/PKK] Kürt güçlerine yönelik ABD desteğinin yeniden düşünülmesini gerektirebilir.”

Bu çıkarımdan hareketle, Project 2025 kapsamında NATO müttefiki olarak Türkiye’nin kritik bir öneme sahip olduğunun kabul edildiği ve Türkiye’nin Rusya veya Çin gibi ABD rakipleriyle ilişkilerini derinleştirerek Batı’dan uzaklaşmasının önlenmesinin, ABD’nin jeopolitik stratejileri açısından elzem olduğu vurgulanmaktadır. Türkiye’nin NATO üyesi olarak kalması ve Batı blokuna bağlılığını sürdürmesi belgede stratejik bir öneme sahip olarak tanımlanmıştır.

Belgede, Türkiye’nin eksen kaymasının önlenmesi için ise Suriye ve Irak’ta konuşlu bulunan terör örgütü PKK/YPG ile ABD arasındaki mevcut angajmanın gözden geçirilmesi gerektiği vurgulanmaktadır. ABD’nin bu gruplara verdiği destek, Türkiye-ABD ilişkilerinde gerilimlere neden olmakta ve Türkiye’nin Rusya veya Çin ile ilişkilerini derinleştirmesine yol açabilecek bir kırılma noktası oluşturmaktadır. Proje, ABD’nin terör örgütü PKK/YPG’ya olan desteğini sürdürmesinin, Türkiye’nin Batı’dan uzaklaşmasına ve stratejik olarak rakip güçlerle yakınlaşmasına neden olabileceğini belirtmekte ve bu durumun, Batı’nın bölgedeki stratejik hedeflerini olumsuz yönde etkileyebileceği vurgulanmaktadır.

Sonuç

Project 2025, Türkiye’nin Batı, özellikle de ABD ile olan stratejik ilişki ağını yeniden güçlendirme ve Türkiye’nin BRICS gibi alternatif ittifak zincirleri ile olan ilişkilerinin gelişmesini önlemeye yönelik bir dizi öneri içermektedir. Burada hatırlanması gereken önemli bir nokta ise, Project 2025’in resmi bir Trump politikası olmadığıdır. Trump, projeyle resmi bir bağlantısı olmadığını ve bazı önerilere karşı olduğunu, 2024 seçim kampanyası sırasında özellikle belirtmiştir. Ancak Trump’ın Project 2025 ile arasında mesafe koymasının asıl sebebi, memurları işten çıkarma gibi birtakım tartışmalı lakin dış politika ile ilgisi bulunmayan kısımlardır.

Trump’ın artık seçilmiş olduğu ve dış politika tercihlerinde önünde belirgin bir engel bulunmadığı göz önünde bulundurulduğunda, Project 2025’in ne kadarının hayata geçeceği ve ABD’nin terör örgütü PKK/YPG ile olan angajmanını gözden geçirip geçirmeyeceğini zaman gösterecektir.