Son zamanlarda sıklıkla tartıştığımız bir konu oldu yapay zeka. Etik, hukuk, finans… Farklı alanlarda farklı boyutlarda ele alındı. Alınmaya da devam ediyor ve henüz ülkemizde çok olmasa da kullanımı da yaygınlaşmaya devam ediyor.
Benimse merak ettiğim başka bir konu var: Peki ya yapay zekadan sonra?
Takip ettiğim kadarıyla yapay zeka alanında şimdilerde araştırılan, üzerine yatırım yapılan önemli çalışmalardan biri “yapay genel zeka” (AGI). Yani insanın bilişsel özelliklerinin tamamını taklit etmeye yönelik bir yapay zeka alanı.
Yine ciddi yatırımlara konu olan ve hemen her alanda çığır açacak bir teknoloji daha var: Kuantum bilgisayarları. Bu bilgisayarların işlem kapasiteleri ve hızları sayesinde yapay zeka bambaşka bir boyuta evrilebilir.
Başka bir teknoloji ise insansı robot teknolojileri… Artık robotların eklem hareketleri ve manevra kabiliyetleri çok çok daha güçlü. Robotlar fazlasıyla kıvrak, hareketli ve dayanıklı. Yapay zeka sayesinde ise fazla akıllı. Bu robotların hayatımızın her alanında yaygınlaşması artık işten bile değil. Sadece 5 yıla kadar garson robotları, işçi robotları, temizlik robotlarını, asistan robotları vs. çok daha yaygın görebileceğiz.
Diğer bir gelişme ise “nesnelerin interneti”. Bu teknolojinin daha da gelişmesi ve yaygınlaşması ile hayatımız çok daha kolaylaşacak, nesneler ile iletişimimiz söz konusu olacak. Belki de artık buzdolabımızdan kalemlerimize kadar hayatımızda sıkça kullandığımız eşyalara isim düşünmenin zamanı gelmiştir…
Elbette bu kısa yazıya sibernetik ve biyo-teknoloji alanındaki gelişmeler de eklenebilir. Bu çalışmaların özellikle tıpta çok önemli gelişmeleri beraberinde getireceği de açıktır.
İşte tüm bunlar çok da uzak olmayan bir tarihte hayatımızda olacak. Yapay zekada olduğu gibi bu alanlarda da geç kalırsak 3. Sanayi Devrimi sayılabilecek bu “Bilişim-Yapay Zeka Devrimini” de kaçırmış oluruz. Ayrıca tüm dünyadaki hukukçular olarak halen yapay zeka, yapay genel zeka geliştiricilerinin kodlarda uyması gereken kurallara ve yapay zeka şirketlerinin sorumluluklarına ve hatta belki yapay genel zekanın kendisine ilişkin regülasyonları yeterince tartışmıyoruz. Bir köle sahibinin sorumluluğu kavramı bir robot sahibinin sorumluluğu olarak geri mi gelecek? Yahut ergin olmayan bir çocuğun hukuki rejimini mi düşünmeliyiz? Olası bir durumda yapay zekayı yazan, yayınlayan, kullanıcı ve yapay zekanın hak ve sorumlulukları neler olacak? Bunlara ilişkin tartışmaları şekillendirmenin ve uluslararası arenada etik kurallara çalışmanın ve dahası “anlaşmalara” bağlamanın zamanı gelmedi mi?
Haldun Barış
Not: Bu yazı bir Rostra Strateji projesi olan Juris Nexus projesi için kaleme alınmış ve ilk olarak LınkedIn üzerinden yayınlanmıştır:
