Özet
Post-siyonizm, 1990’ların başından itibaren İsrail akademisi, siyaseti ve kültürel hayatında yoğun bir şekilde tartışılmaya başlanan, Siyonist ideolojinin eleştirisini ve ötesini arayan bir düşünsel yaklaşımdır. Bu makale, post-siyonist düşüncenin ortaya çıkışını, temel argümanlarını, destekçilerini ve karşı çıkanları inceleyerek İsrail kimliği üzerindeki etkilerini analiz etmektedir. Post-siyonizmin İsrail’in ulusal anlatısını nasıl dönüştürdüğü, bu dönüşümün sınırlılıkları ve güncel yankıları tartışılmaktadır.
1. Giriş: Siyonizm’in Ötesinde Ne Var?
Siyonizm, Yahudi halkının Filistin topraklarında yeniden bir devlet kurmasını hedefleyen ulusal bir ideoloji olarak 19. yüzyıl sonlarında doğmuş ve 1948’de İsrail Devleti’nin kurulmasıyla siyasi hedefini büyük ölçüde gerçekleştirmiştir. Ancak, özellikle 1967 Savaşı’ndan sonra başlayan ve 1990’larla birlikte ivme kazanan bir entelektüel tartışma, bu ideolojinin tarihsel meşruiyeti, uygulamaları ve çağdaş anlamını sorgulamaya başlamıştır. İşte bu sorgulama süreci, “post-siyonizm” kavramını gündeme getirmiştir.
2. Post-Siyonizm Nedir?
Post-siyonizm, Siyonist ideolojinin temel varsayımlarını ve tarih anlatılarını eleştiren ve bu ideolojinin “ötesine” geçmeyi öneren bir yaklaşımı ifade eder. Ancak bu “öte” tam anlamıyla anti-siyonist değildir; daha çok Siyonizm’in tarihi işlevini tamamladığı ve artık yeni bir siyasi-ideolojik vizyona ihtiyaç duyulduğu düşüncesini taşır.
Temel Özellikleri:
- İsrail’in Yahudi olmayan vatandaşlarının haklarına daha fazla odaklanılması gerektiği,
- Yahudi kimliğinin evrensel değerlerle yeniden tanımlanması,
- Resmî tarihin ve kolektif hafızanın eleştirel bir bakışla yeniden yazılması,
- İsrail’in etnik değil sivil bir devlet haline gelmesi gerektiği yönündeki talepler.
3. Post-Siyonist Düşüncenin Doğuşu ve Temsilcileri
a) Yeni Tarihçiler (New Historians)
İsrail’in kurucu anlatısını eleştiren tarihçiler:
- Benny Morris (başlangıçta post-siyonist çizgideyken sonradan fikir değiştirdi),
- Ilan Pappé, Avi Shlaim, Tom Segev gibi isimler,
1948 Savaşı’nda Arapların zorunlu sürgününün (Nakba) “zorunlu sürgün” olup olmadığını, Yahudi devletinin kuruluşunun arka planındaki şiddeti ve kolonizasyon süreçlerini yeniden ele aldılar.
b) Sosyologlar ve Kültürel Eleştirmenler
- Baruch Kimmerling, Uri Ram, Gershon Shafir gibi akademisyenler, İsrail toplumunun etnik yapısını, Ashkenaz hegemonyasını ve Mizrahi Yahudilere yönelik ayrımcılığı incelediler.
- Kimlik politikaları ve çokkültürlülük, önemli tartışma konuları hâline geldi.
c) Sanat ve Medya Dünyası
1990’lı yıllarda sinema, edebiyat ve medya da post-siyonist eleştirilerin taşıyıcısı oldu. Filmler, mizah programları ve romanlar resmi tarih anlatılarını hicvetmeye başladı.
4. Post-Siyonizme Tepkiler
a) Siyonist Kurumlar
İsrail’deki resmi kurumlar (örneğin Yad Vashem, Eğitim Bakanlığı, Başbakanlık), post-siyonizmi ulusal birliğe zarar veren, düşmanların elini güçlendiren bir yaklaşım olarak gördü.
b) Milliyetçi Akademisyenler
- Anita Shapira ve Ephraim Karsh gibi tarihçiler, Yeni Tarihçiler’in belge seçimlerini ve niyetlerini sorguladı.
- Post-siyonizmin, İsrail’in varoluş hakkını zayıflattığı öne sürüldü.
c) Toplumun Genel Tepkisi
1990’larda merkez ve sağ eğilimli kesimlerde, post-siyonist söylem “hainlik” ya da “sol entelijansiyanın kopukluğu” olarak damgalandı. Ancak ılımlı kesimlerde bazı etkileri kabul gördü.
5. Post-Siyonizmin Sınırları ve Eleştirisi
- Post-siyonizm, entelektüel çevrelerle sınırlı kaldı; toplumun geneline tam olarak yayılmadı.
- Filistinliler açısından post-siyonizm, genellikle yetersiz bulundu; çünkü sistemin köküne değil, biçimine odaklandığı savunuldu.
- İsrail’in güvenlik kaygıları, post-siyonist yaklaşımların popülerleşmesini sınırladı.
6. Günümüzde Post-Siyonizmin Yankıları
2020’li yıllarda post-siyonizm, siyasi olarak geri planda kalsa da, aşağıdaki alanlarda etkisini sürdürüyor:
- Akademide post-kolonyal teorilerle bağlantılı yeni araştırmalar ortaya çıkıyor.
- Sanat ve edebiyat, Siyonist kimliği daha çok sorgulayan işler üretiyor.
- İsrail içindeki Arap vatandaşların hak talepleri daha görünür hâle geldi.
- Ultra-sağcı hükümet politikaları, bir tür “anti-post-siyonist” refleks doğurdu; bu da post-siyonizmin dolaylı etkilerini artırıyor.
7. Sonuç
Post-siyonizm, İsrail’in toplumsal yapısını ve ulusal kimliğini sorgulayan önemli bir entelektüel harekettir. Her ne kadar siyasi olarak marjinalleşmiş olsa da, İsrail’in geleceğini anlamak için bu tartışmaları göz ardı etmek mümkün değildir. Post-siyonist düşünce, yalnızca bir ideolojik eleştiri değil, aynı zamanda daha eşitlikçi, çoğulcu ve evrensel değerlere dayalı bir toplumsal yapının inşa edilebileceği bir arayıştır.
Rostra Yapay Zeka Asistanı
