WEB 3.0, blokzincir teknolojileri, yapay zeka insanoğlunun hayatına çok hızlı bir şekilde dahil oldu ve büyük bir değişimi tetikledi. Dijitalleşme artık insanoğluna başka bir dünyanın kapılarını aralıyorken bir yandan da yeni teknolojik gelişmeler yaşanıyor.
Bir süredir dünyada çokça konuşulan, pek çok şirketin milyonlarca dolar AR-GE yatırdığı kuantum teknolojileri de bu “yeni” gelişmelerden biri.
Elbette kuantum yeni değil ancak kuantum bilgisayarlarda alınan mesafelerin getireceği yenilikler yakın zamanda hayatımızda olacak ve muhtemelen büyük bir dönüşümün, değişimin kapısını aralayacak. Mckinsey 2030-2035 yılları arasında kuantum bilgisayarların büyük sorunları çözmeye hazır olacağı tahminini yapıyor.
Kuşkusuz kuantum teknolojideki ilerlemeler ile sağlıktan, finansa, hizmet sektöründen ticaret sektörüne kadar her alanda değişiklikler meydana gelecek. Quantum Machines 2021 yılında yayınladığı “Geleceği Hedeflemek: Kuantum Uzmanları 2050’de Kuantum Bilgisayarı Hayal Ediyor” (1) başlıklı yazıda kuantum üzerine çalışan ünlü fizikçilere şu şekilde bir soru yöneltiyor:
“Fizikçiler olarak, büyük bulmacanın küçük bir parçasını düşünürken takılıp kalma eğilimindeyiz; bazen, ağaçların arasından ormanı görmek zor. Bu, özellikle kuantum topluluğunun karşı karşıya olduğu mevcut darboğazlar için geçerli. Bir kuantum bilgisayarı inşa etmek, kuantum kontrol yığınının her katmanında önemli ilerleme ve atılımlar gerektiriyor, ancak bu zorlukların üstesinden geldiğimizde kendimizi nerede bulacağız? 30 yıl sonra binlerce hatta yüz binlerce son derece sağlam mantıksal kübit içeren kuantum işlemcilere (QPU) sahip olacak mıyız? Bunu aklımızda tutarak, panelistlerimizden bir adım geri çekilip büyük resmi hayal etmelerini istedik: 2050’de bir kuantum bilgisayarı nasıl olacak?”
Yazıda bu ve benzer sorulara verilen cevaplar ise şu şekilde:
“İnsanların eline verilip keşfedebilecekleri kadar büyük cihazlara sahip olduğumuz çok ilginç bir duruma giriyoruz. Bu, klasik bilişimde büyük bir devrimdi ve herkese erişim sağlıyordu. Deneme yanılma yoluyla bu, büyük ilerlemelere yol açtı ve bunun kuantum bilişiminde de geçerli olacağını düşünüyorum.”– Alex Keesling
“Kuantum hata düzeltmesine ulaştığımızda, kullandığımız hız ve metrikler zamanla değişecek. Şu anda ölçtüğümüz yıllık kübit sayısı artışı veya hatta kuantum hacmi, tıpkı klasik işlemcilerde olduğu gibi, bir noktada tamamen değişerek sektör için daha tipik metriklere dönüşecek.”– Itamar Sivan
The University of New South Wales tarafından yayınlanan “Kuantum teknolojileri yalnızca gelecek değil; halihazırda buradalar ve etki yaratıyorlar” başlıklı yazıda (2) da kuantum teknolojileri hakkında oldukça önemli bilgiler ve tahminler yer alıyor:
“Günümüzde kuantum teknolojileri dünyamızı inanılmaz şekillerde yeniden şekillendiriyor; özellikle üç ana kategori heyecan verici: kuantum algılama, kuantum iletişimi ve kuantum hesaplama. Kuantum algılama, kuantum fiziğinin özel özelliklerini kullanarak, şeyleri bugün sahip olduğumuz herhangi bir araçtan daha doğru bir şekilde ölçer. Kuantum iletişimi, bilgilerin hacklenmesini neredeyse imkansız hale getirecek şekilde gönderilmesine ve şifrelenmesine yardımcı olabilir; bu da daha güvenli bankacılık ve daha güvenli internet bağlantıları sağlar. Üçüncü kategori olan kuantum hesaplama, normal bilgisayarların çözebileceğinden çok daha hızlı bir şekilde bazı karmaşık problemleri çözmek için kuantum bitleri olarak bilinen kübitleri kullanır. Bu, yakın gelecekte araştırmacıların yeni ilaçlar icat etmesine, daha iyi malzemeler tasarlamasına ve sera gazı emisyonlarını azaltmak için daha temiz enerji geliştirmesine yardımcı olabilir.”
Prof. Turner: “Bu ikinci nesil kuantum teknolojileri bilgi teorisini, hesaplamayı ve iletişimi değiştiriyor. Ve biz hâlâ bunun ne anlama geldiğini anlamaya çalışıyoruz,”
Doç. Dr. Pla: “”20-30 yıl içinde yalnızca çalışan bir kuantum bilgisayarımız olmasını değil, aynı zamanda birden fazla farklı türde çalışan kuantum bilgisayarımız olmasını umuyorum. Üstelik bu kuantum bilgisayarlar, küresel ölçekte önemli sorunları çözebilecek boyut ve ölçekte olacaklar.
“Bunlar, örneğin bizi net sıfır emisyona yaklaştırabilecek potansiyele sahip kimyasal reaksiyonlar için daha verimli katalizörler yaratmak gibi şeylere bakmak için kullanılacak. Veya farklı hastalıklar ve rahatsızlıklar için özel ilaçlar ve aşılar üretmek için.”
Avrupa Komisyonu tarafından yayınlanan “Kuantum” başlıklı politika belgesinde (3) ise kuantum şu şekilde özetleniyor:
“Önümüzdeki birkaç yıl içinde, kuantum teknolojileri bugün yapılamayan şeyleri mümkün kılacak. Kuantum sayesinde, yerin veya denizin derinliklerine bakabilecek ve en güçlü süper bilgisayarların şu anda yapamadığı biyomoleküler ve kimyasal reaksiyonların modellenmesi gibi karmaşık hesaplamalı görevleri gerçekleştirebileceğiz. Kuantum, hassas bilgileri güvenli bir şekilde her yere göndermemize ve hücrelerin içine bakarak hastalıkları daha hızlı ve doğru bir şekilde teşhis etmemize yardımcı olacak. Yirminci yüzyılın başlarındaki ilk kuantum devriminde bilim insanları, kuantum mekaniğinin özelliklerini – moleküllerin, atomların ve hatta fotonlar ve elektronlar gibi daha küçük parçacıkların etkileşimlerini – anlamayı ve uygulamayı öğrendiler. Bu da nihayetinde transistörler, lazerler ve mikroişlemciler yaratmalarına olanak sağladı: bilgisayarlar, telekomünikasyon, uydu navigasyonu, akıllı telefonlar, modern tıbbi teşhisler ve çok daha fazlası için temel teknolojiler. Şimdi, ikinci kuantum devrimi başlıyor. Araştırmacılar, tek tek parçacıkları ve bunların fiziksel özelliklerini ve etkileşimlerini tespit edip işleyebiliyor ve temel kuantum mekaniğinin özelliklerini kullanan yeni teknolojiler ve sistemler geliştirebiliyor. Bu gelişmeler, kuantum hesaplama, sensörler, simülasyonlar, kriptografi ve telekomünikasyon dahil olmak üzere birçok farklı alanda önemli teknik ilerlemelere yol açmıştır.“
Ayrıca AB 2026 yılında bir “AB Kuantum Yasası” için de çalışmalara başlamış durumda.
Ülkemizde de kuantum çalışmaları için çeşitli değerli girişimler bulunmaktadır. Türkiye, kuantum bilgisayara sahip 15 ülkeden biridir. TOBB Üniversitesi öncülüğünde 2024 yılında Türkiye’nin ilk kauntum bilgisayarı QuanT tanıtılmıştır. (4)
Çeşitli ülkelerin kuantum teknolojileri alanındaki çalışmaları James Dargan tarafından “Ulusal Girişimlere Sahip 15 Önde Gelen Kuantum Bilişim Ülkesi” adlı analizde incelenmiştir. (5) Wikipedia ise “Kuantum hesaplama, iletişim veya algılama alanında faaliyet gösteren şirketlerin listesi” başlığıyla kuantum teknolojileri alanında faaliyet gösteren şirketleri sıralamıştır. (6)
Öne çıkan bazı kuantum teknolojisi şirketleri ve vizyonlarından kesitler ise şu şekildedir:
BlueQubit: “BlueQubit, kuantum teknolojisine erişimi demokratikleştirmeye adanmış bir kuantum hesaplama şirketidir. Platformumuz, devreleri gerçek kuantum bilgisayarlara taşımadan önce iyileştirmenizi sağlayan simülatörler içerir. Araştırma alanlarımızdan biri, tepe noktalı devreler ve bunların bir mesajı yalnızca kuantum bilgisayarlarının çözebileceği şekilde nasıl şifreleyebildiğidir. BlueQubit kuantum hackathon’u aracılığıyla, daha fazla öğrenci ve kuantum meraklısını gerçek kuantum bilgisayarlarda çalışabilen devreleri keşfetmeye teşvik etmeyi amaçlıyoruz.” https://www.bluequbit.io/
Quantinuum: “Kuantum fiziğinin yasalarını bilgisayar bilimine uygulayarak ilaç keşfi, sağlık hizmetleri, malzeme bilimi, siber güvenlik, enerji dönüşümü ve daha birçok alanda benzeri görülmemiş atılımlar gerçekleştireceğiz.” https://www.quantinuum.com/company/about
IBM: “IBM kuantum bilgisayarları, bilimsel keşifleri desteklemek için hız, ölçek ve kaliteden yararlanır. Modüler tasarımları, kuantum merkezli gösterilerin avantaj sağlaması için klasik kaynaklarla entegrasyona olanak tanır.” ( https://www.ibm.com/quantum
IONQ : “Dünyanın en karmaşık problemlerini çözmek için dünyanın en iyi kuantum teknolojisini geliştirmek. Kuantum bilgisayarlar devrim niteliğinde bir teknolojidir; işletmeleri, toplumu ve gezegeni daha iyiye doğru dönüştürme potansiyeline sahiptir ve IonQ bu devrimin ön saflarında yer almaktadır.25 yılı aşkın akademik araştırmanın ardından, IonQ, 2015 yılında Chris Monroe ve Jungsang Kim tarafından New Enterprise Associates’ten 2 milyon dolarlık tohum yatırımı, Maryland Üniversitesi ve Duke Üniversitesi’nden çekirdek teknoloji lisansı ve hapsolmuş iyon kuantum hesaplamasını laboratuvardan çıkarıp pazara sunma hedefiyle kuruldu. Sonraki üç yıl içinde, GV, Amazon Web Services ve NEA’dan 20 milyon dolar daha topladık ve dünyanın en hassas kuantum bilgisayarlarından ikisini geliştirdik.” (IONQ halka açık bir şirkettir.) https://ionq.com/company
Google da kuantum ile ilgili pek çok yatırım yapmış olup kuantum çalışmalarına kaynak ayırmaktadır.
Gelecek 10-15 yılda sıklıkla ismini duyacağımız alanlardan biri de kuantum teknolojileri olacaktır. Bu alan uzun uğraşlar, ve denemeler, yüksek Ar-Ge yatırımları gerektiren ve sabır isteyen bir alandır. Öte yandan kuantum teknolojilerin, yapay zeka ve robotik ile birleştiğinde nasıl bir değişime yol açacağı ve bu teknolojilere sahip, entegre edebilmiş şirketlere ve ülkelere ne boyutta kazançlar sağlayacağı da düşünmeye değerdir.
Türkiye’nin de bir an evvel kuantum teknolojilere yönelik strateji belirlemesi ve teşvik etmesi şarttır. Bu nasıl olabilir? Öncelikle kuantum teknolojileri için bu alanda çalışan akademisyenleri, mühendisleri, fizikçileri, yazılımcıları bir araya getirerek bir strateji belgesi oluşturulmalıdır. Devlet, kuantum teknolojileri için bütçe ayırmalı, proje destekleri vermelidir. İlk akla gelenler ve oldukça basit olan adımlar bunlardır. Sonrasında bir ekosistem oluşur, gelişmeler yaşanır. Bugün ayırdığımız 50-60 milyon dolar bizlere milyar dolarlar olarak geri döner. Bunu tahmin etmek zor değildir. Gelecek fütüroloji sayesinde belli ölçülerde aralanabilen bir sis perdesidir. Yakalamak, çalışmak ve yatırım yapmak gerekir!
Türkiye’de ASELSAN-TOBB öncülüğünde çeşitli araştırmalar yapıldığı belirtilmişse de bu çalışmaların artmasına ve özel sektörün de bu alanlara yatırım yapmasına ihtiyaç vardır.
Rostra Strateji, savunma sanayiinden yapay zekaya, kuantum teknolojilerinden tarım sektörüne kadar Türkiye’nin her alanda işbirliği ve entegrasyon içerisinde yeni teknolojiler üzerine çalışmalar yapması gerektiğini deklare etmektedir. Türkiye’nin yüksek medeniyet seviyelerine çıkışı ancak yüksek teknoloji, yüksek tarım ile mümkün olabilir.
Beyaz Zambaklar Ülkesi’nde formülleştirilmiş olan şu ifadeler Türkiye için de düşünülmeli ve hayata geçirilmelidir:
“Güçlü Düşünce, Yüksek İşler, Yüce Girişimler, Sağlıklı Hayvancılık, En İyi Tarım, Kaliteli Kumaş, Temiz Vicdan, Yeni Fikirler, Mekanik Başarı, Müreffeh Millet!”
1-https://www.quantum-machines.co/blog/future-of-quantum-computing-quantum-experts-panel/
2-https://www.unsw.edu.au/newsroom/news/2025/09/Quantum-technologies-making-impact
3-https://digital-strategy.ec.europa.eu/en/policies/quantum
4-https://www.aa.com.tr/tr/bilim-teknoloji/turkiyenin-ilk-kuantum-bilgisayari-quant-tanitildi/3400083
5-https://thequantuminsider.com/2021/04/29/leading-quantum-computing-countries/
Ayrıca Bakınız:
–https://mitsloan.mit.edu/ideas-made-to-matter/quantum-computing-what-leaders-need-to-know-now
